Orhan Sümer aday.. Ümit Özgümüş

Adana CHP’de baş döndürücü bir hareketlilik yaşanıyor.. Orhan Sümer hemen hemen başkan gibi... Sümer hafta sonunu ilçeleri dolaşıp CHP ilçe başkanı ve delegelerle görüşecek.. Pazartesi günü de CHP il başkanlığı adaylığını açıklamak üzere bir basın toplantısı yapması bekleniyor..

Bu arada CHP milletvekilleri Sümer ismine karşı bir aday çıkarıp çıkarmama noktasında kararsız.. Bunlardan Ümit Özgümüş, Turgut Üstün’ü adaylık için iknaya çalışıyor ama durum çok zor görünüyor.. Çünkü aynı Özgümüş genel merkeze “Turgut Üstün tutmaz” diyerek A. Cevdet Yağ’ın oğlu Gökhan Yağ’ı önermişti.. Kabul görmeyince CHP Adana milletvekili Ümit Özgümüş diğer CHP’li milletvekili Turgay Develi aracılığıyla yeniden Turgut Üstün’ü iknaya çalışıyor.. CHP milletvekili Ali Demirçalı ise Özgümüş’le birlikte hareket edip etmeme noktasında kararsız..

Bununla birlikte CHP’deki dengeler Orhan Sümer’den yana ağırlığını korumaya devam ediyor.. Delegasyonda sayısal bakımdan tartışılmaz bir üstünlüğü olan Sümer’in, rakip çıksa dahi 10 Haziran’daki kongreyi kazanmasına kesin gözüyle kabul ediliyor..

CHP genel merkezi Adana il kongresine karışmama tavrını devam ettiriyor..

Orhan Sümer CHP İl Başkanı gibi..

Cumhuriyet Halk Partisi Adana örgütünde çalkantılı, bir o kadar da hareketli günler devam ediyor.. Ancak suların durulmasına çok az kaldı.. 10 Haziran’da yapılacak olan il kongresi öncesi fotoğraf biraz daha netleşmeye başladı..

Nereden çıktı demeyin; Orhan Sümer CHP Adana İl Başkanı gibi.!

Son bir haftadır CHP’de siyaset çarkı şöyle işledi..

Parti içi mücadelenin nabzını tutan genel merkezin bir isim dayatmama noktasında kararlı olduğu netleşti.. Adana delegasyonuna “Filanca olsun” dememekte ısrarlılar.. Hatırlarsanız bir önceki yazımda hafta sonu Adana’ya gelen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da hiçbir ismi gündeme getirmediğini vurgulamıştım..

Bu bağlamda son söz örgütlerindir.. CHP merkez ilçe başkanlarının kendi aralarında mutabakata vardığı isim Adana’da partinin patronu olacak..

CHP genel merkezi bir süredir ilçe başkanlarının nabzını yokluyordu.. Devamında üç ilçe başkanı Ankara’ya çağrıldı.. Seyhan İlçe Başkanı Reşit Karakuş, Yüreğir İlçe Başkanı Turgut Üstün ve Çukurova İlçe Başkanı Mehmet Çelebi parti kurmaylarına il başkanlığına dair görüşlerini aktardılar.. Genel Merkez yetkilileri dinlemekle yetinip sadece ortak hareket ederken kimseyi incitmeme tavsiyesinde bulundu..

Bu arada..

Bazı CHP ilçe başkanları ve partililer Ankara’ya il başkanlığı için adı geçen Turgut Üstün hakkında “Maalesef  bu isim tutmadı..” değerlendirmesini de aktardı.. Bununla da kalmayıp isim dahi önerdiler.. Ancak CHP Adana İl Başkanlığı için önerilen isimlere de genel merkez sıcak bakmadı..

Bu durumda ne oldu;

Önümüzdeki günlerde  Turgut Üstün ismine yeniden sarılma şansını da yitirdiler.. CHP Genel Merkezi, merkez ilçe başkanları tekrar bu isim ile karşısına çıktığında “Hani o isim tutmamıştı..” deme hakkını kullanacak..

Yazıyı bağlarken..

Konjonktür ne getirir ne götürür önceden kestirebilmek çok zor.. Hele hele CHP gibi bir partide.. Bununla birlikte parti içi dengeler dikkate alındığında sürecin tartışılmaz bir biçimde Orhan Sümer ismine doğru gitmekte olduğunu kestirmek pekala mümkün.. Seçime tek adayla gidileceğini de şimdiden söylemek pek zor değil..

CHP Adana İl Başkanı Orhan Sümer gibi.!

Futbol sadece futbol değildir

Geçen hafta futbol siyaseti de ekonomiyi de geride bıraktı.. Adanalı hem Adanaspor’la hem de Demirspor’la yatıp kalktı.. Kentin havası bir anda değişti, Adana futbolun hakikaten bir endüstri olduğuna dair ipuçlarını yakaladı.. Yek vücut olmanın tadına da vardı..
Demek ki futbol sadece futbol değilmiş.. Süper Lig’de ya da birinci ligde yer almak, hatta yer alma çabası içerisinde dahi olmak bir kentin rengini, havasını suyunu nasıl da değiştiriyor..
Adana hem Ankara’ya hem de Denizli’ye sel olup aktı..
Ankara’da, Adanaspor Kasımpaşa önünde son dakikada hem de 10 kişiyle beraberliği yakaladı ama uzatmaların son dakikalarında yediği golle yıkıldı.. Olsun canı sağolsun, o yine de bizim Adanaspor’umuzdur, canımız ciğerimizdir..  Turuncu beyazlı renkler atadan dededen kalma.. Kısmetse seneye bu iş olur..
Bu maçla ilgili komplo teorileri üretmeye hiç gerek yok.. Harbi maç oldu.. Kasımpaşa bileğinin hakkı ile yendi.. Unutmamalı ki siyasi irade müdahale etmiş olsaydı Rizespor’u eleyemezdik..
Bir dipnot.. Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil’in Pazar sabahı Adanaspor’a dair yazısı mükemmeldi.. Mutlaka okumanızı, okuyanların yeniden okumasını tavsiye ederim..
Demirspor ise mutlu ve umutlu..
Şimşekler Denizli’de Bugsaşspor’u mucize gibi bir maç sonunda penaltılarla eledi.. Kaleci Şener’e bravo.. Teknik direktörlükte Ercan Albay farkını da gördük.. Final için başarılar.. Ayrıca Akdeniz TV ile Adana TV maçı ortak yayınlayıp rakiplerine ders verdiler.. Kusursuzdular.. Yüksel Evsen’i tarif gerekmez, o işini bilir..
Yeri gelmişken..
Demirspor – Bugsaş maçını anlatan Metin Kurgun’a da hayran kaldık.. Özlemişiz.. İzmir’e yerleşen sevgili Metin kendine özgü üslubuyla bir maçın nasıl anlatılması gerektiğinin en güzel örneğini verdi.. Bu arada, Demirspor maçı için Denizli’ye otobüs kaldıran kişi ve kuruluşlara bir kez de buradan teşekkür etmek gerekiyor..
İşte o onur listesi..
Adana Büyükşehir Belediyesi 5, Seyhan Belediyesi, Ceyhan Belediyesi, Mehmet Ali Bilici, Pırıl İnşaat Oğuz Ayhan, Kulak İnşaat, Güntek Petrol, Gönen Otomotiv, Bor İnşaat Ömer Faruk Sakarya, Turhan Demirdal, Sunar Mısır, Halil Avcı, Acıbadem Hastanesi, NVS İnşaat Necdet Gürsesli, Oğuz Tekstil, BSK Metro Park Hastanesi, Markpar Zeki Garipcan, Organize Sanayi, Güney Un Tat Nişasta, Şekip Karakaya, Ali Gizer, Nurs Lokman Hekim, Akmetal Madencilik Ahmet Kurmel, Murat Dilme, Derviş Erten..
Gerek Adanaspor’a gerek Demirspor’a ucundan kıyısından sahip çıkılınca nerelere kadar geldiler.. Kamuoyu, iş dünyası, siyasetçiler ve medya her iki güzide kulübümüzden desteklerini esirgemediği sürece gelecek umutlu olmamak için hiçbir neden yok.. Yeter ki göstermelik olmasın..

Demirspor için Denizli’ye kimler otobüs kaldırdı?

Adana Demirspor – Bugsaşspor maçı için Adana’dan Denizli’ye otobüs kaldıranların listesi.. Demirspor taraftarı Adanalılık görevini yerine getiren bu isimere müteşekkirdir..

Adana Büyükşehir Belediyesi (5), Seyhan Belediyesi, Ceyhan Belediyesi, Mehmet Ali Bilici, Pırıl İnşaat –Oğuz Ayhan, Kulak İnşaat, Güntek Petrol, Gönen Otomotiv, Bor İnşaat, Turhan Demirdal, Acıbadem Hastanesi, Sunar Mısır, Halil Avcı, NVS İnşaat –Necdet Gürsesli, Oğuz Tekstil, BSK Metro Park Hastanesi, Markpar Tic.-Zeki Garipcan, Organize Sanayi, Güney Un-Tat Nişasta, Şekip Karakaya,Ali Gizer, Nurs Lokman Hekim, Akmetal Madencilik-Ahmet Kurmel, Murat Dilme, Derviş Erten..

CHP “Adana AK Parti’ye hayırlı olsun” dedi..

CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap parti anketlerine göre AK Parti’nin hala yüzde 50 seviyesinde olduğunu belirterek “Bunun nedenlerini araştırıyoruz..” demişti.. Kendisine yardımcı olayım; sarih nedenlerden birisi de CHP’deki parti içi kavgalardır.. Huzur ve istikrar neredeyse kemikleşmemiş seçmenin oraya teveccüh etmesi kadar doğal ne olabilir.?

Gelelim Adana’ya..

Adana’da delege ve ilçe kongreleri sürecinde CHP’nin özüne yönelik önemli tasfiyeler gerçekleşti.. Gerek Arap kökenli gerek alevi kökenli partililer yönetimlerden tasfiye edilerek CHP şemsiyesinin dışına itildi.. Küstürüldüler.. Halbuki partinin önemli dinamikleri olup CHP oylarının etkileyici bir bölümü bu kesimlerden geliyordu.. Bugün Adana CHP’de il kongresi öncesi Türkmen ve Doğulu etkinliği söz konusu..

Bu durum partinin Ankara yapılanması ile de ters orantılı.. Erdoğan Toprak ve Nihat Matkap eliyle genel merkezde tasfiye edilenler Adana’da adeta rövanşı aldı.. Bu bakımdan Ankara CHP’yle Adana CHP, gerek il kongresinde gerekse ileri dönemlerde çatışacak gibi görünüyor..

Sol bir partide etnisite ve mezhep meselelerinin konuşulması hatta siyasi kavgaya dönüşmesi ne kadar da kötü.. Her iki yöntemi de hatalı bulduğumu vurgulamalıyım..

Peki il başkanı kim olur.?

Soner Çetin aday olmayacağını zaten açıklamıştı.. Turgut Üstün, Orhan Sümer, Melih Atmış, Gökhan Yağ (A. Cevdet Yağ’ın oğlu), Mehmet Salıcı başta olmak üzere daha birçok ismin adaylığı konuşulsa da parti içi dengeler bakımından gergin günler yaşanacağı kesin.. Genel merkezin herhangi bir ismi işaret edip “Bunu seçin..” demesi de yetmez.. Delege yapılanması ilçe başkanlarının (dolayısıyla örgütlerin) evet demeyeceği bir ismin seçilmesinin mümkün olamayacağına işaret ediyor.. Kemal Kılıçdaroğlu ve siyasetteki ekip arkadaşları böyle bir riski alır mı; bence zor..

Hafta sonu Adana’ya gelip şehrimizden Osmaniye ve Hatay’a geçen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adana sıkıntısı da gözlerden kaçmadı.. Kimseyle görüşmeyip sadece ve sadece İl Başkanı Zeydan Karalar’la bir süre sohbet etti..

Sözün özü..

Seçilecek il yönetiminin CHP’yi yerel seçime taşıması öngörülüyor.. Bu konjonktürdeki bir kongrenin belirleyeceği CHP il yönetimi, maalesef sağlıklı belediye başkan ve meclis üyesi adayları üretemeyecek.. Kazanmaya değil CHP’nin kaybetmesine (ama bireysel kazanımlara ve siyaset ticaretine) endeksli politikaların sonucunu hep birlikte göreceğiz.. Ya da CHP tam dere geçerken at değiştirebilir..

Kısaca..

Cumhuriyet Halk Partisi her halükarda AK Parti’ye diyor ki; Adana’daki belediyeler şimdiden sana hayırlı uğurlu olsun..!

Akınoğlu kapağı Kıbrıs’a atıyor

Çukurova Üniversitesi’nin Adana ile kavgalı oluşu, ülkedeki diğer kentlerde eşine ender rastlanır bir durum.. Çatalan suyunun topraklarından geçmesine, metronun üniversiteye kadar gelmesine, yol yapımına karşı çıktılar.. Yeni kurulan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni de hazmedemeyip isyan bayrağı açtılar..

Üniversite değil Ali kıran baş kesen mübarek..

Bu da yetmiyormuş gibi Çukurova Üniversitesi bünyesinde Tıp Fakültesi’nin dayanılmaz zulmü ve hegemonyası söz konusu.. Nasıl olmasın? Rektörlük seçimlerinde oy kullanan yaklaşık 800 öğretim üyesinin dörtte biri Tıp Fakültesi’nden.. Bu sayısal üstünlüğü doğal olarak Tıpçılar kendi çıkarları lehine kullanıyor..

Geriye dönüp Ç.Ü’de Tıpçı olmayan rektör sayısına bakın, ne demek istediğimi anlarsınız.. Bu bağlamda, yeni rektörün kesinlikle ve kesinlikle Tıp Fakültesi kökenli olmamasında büyük yarar var diyorum.. Tıp kökenli rektör hükümranlığın sürmesi ve öteki fakültelerin ikinci sınıf muamele görmesi anlamını taşıyor.. Alper Akınoğlu döneminde de bu böyle oldu, gelenek maalesef değişmedi..

Mesela döner sermaye Tıp Fakültesi egemenliğinde..

Siz hiç ticaret yapan tıp fakültesi gördünüz mü? İşte orada, Çukurova Üniversitesi’nde duruyor.. Cafe Dam, Dardağan Kebap, otoparklar, kantinler büfeler dernek adı altında Tıp Fakültesi kadrosuna adeta para basıyor.. Hastane değil ticarethane.. Ticaretin de Hipokrat yemini var mıdır, merak ediyorum..

Hani meslek etiği.!

Bu arada Alper Akınoğlu’nun daha kısa bir süre önce üniversite bünyesinde içki ve sigara satışını yasakladığını da unutmadık.. Ne oldu da bu karar aniden değişti ve satışlar serbest bırakıldı diye sormak lazım.. Altında çapanoğlu arayanlar yok değil, haberleri olsun..

Neyse ki 14 Haziran’da rektörlük seçimi var, Prof. Dr. Akınoğlu’nun süresi 6 Ağustos’ta bitiyor.. Gülmeyin vallahi ciddiyim; Adana’nın kurtuluş gününü 5 Ocak’tan 6 Ağustos’a alma önerisini getiriyorum.. Hem Adana’ya hem de üniversiteye büyük zararlar veren Akınoğlu Tıp Fakültesi’ne geri dönmeyecek.. Kimileri “Hangi yüzle?” yorumunu getirse de ben buna inanmıyorum..

Kazın ayağı başka..

“Kurtulduk” dediğimiz Alper Akınoğlu martı olup Akdeniz’i aştı ve kendine yeni bir yuva yaratmayı başardı.. Çukurova Üniversitesi Kıbrıs’ta kampus kuruyor.. Üniversite Senatosu’nun aldığı bir kıyak karar uyarınca başına da Akınoğlu getiriliyor.. Hem de rektörlüğe haiz yetki donanımıyla..

Yazık, çok yazık..

Yok mu Alper Bey’e dur diyecek bir babayiğit.?

Melen Projesi, Aldırmaz ve Çomoğlu..

İki kıtayı birbirine bağlayan tek içme suyu tüneli olma özelliğini taşıyan; Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan Melen Projesi’nin hayata geçirilmesinde daha önce Adana’mızda görev yapmış bir ismin de katkısı söz konusu..
Yalçın Çomoğlu..
Çomoğlu, 6 yılı Bölge Müdür Yardımcılığı olmak üzere Adana DSİ’de toplam 13 yıl görev yapmıştı.. Bir buçuk yıl önce de terfien DSİ İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne atandı..
Tam da İstanbul'un 2060 yılına kadar su ihtiyacını karşılayacak olan Melen Projesi’nin yoğunluk döneminin göbeğinde buldu kendisini.. Çomoğlu gecesini gündüzüne katıp ekip arkadaşlarıyla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle koordineli bir şekilde çalıştı..
Bu noktada belirtmek gerekir ki;
Melen Projesi iki kurumun uyumlu bir şekilde çalışmasının en güzel örneklerden birisi olup, kavgalar kenti Adana için şimdilik uzaklardaki bir kavram.. Ne ibretlik bir durum, değil mi? Ama Kadir Topbaş ve Yalçın Çomoğlu kavga yerine İstanbul’un 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacak projeyi bir an önce bitirmek için kenetlendiler.. Nitekim başardılar da.. Melen öngörülenden bir buçuk ay önce tamamlandı..
Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Zihni Aldırmaz gerek Melen’in gerek Yalçın Çomoğlu isminin önemini başından beri kavramış durumda.. ASKİ Genel Müdürü Kadir Küreksiz ile birlikte sık sık İstanbul’a giderek bu dev hizmetin neredeyse son bir buçuk yıldaki her aşamasını yakından takip etti.. Kentimize kazanım olarak geri döneceğinden kuşku duymuyorum..
Yeri gelmişken..
Belediye meclis üyelerinin de kulaklarını çınlatalım.. Bilgi ve görgü artırmaya yönelik yurt dışı gezileri yerine yurt içindeki böylesi projelere yönlendirmek lazım, bizimkileri.. Tabii amaç üzüm yemekse..
Sonlandırırken, Melen Projesi ile ilgili rakamlar verip kafanızı yormak istemiyorum.. Bu hizmetin altında daha önce Adana’da 13 yıl görev yapmış başarılı bir bürokratın da imzasının olduğunu hatırlatmak istedim.. Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Zihni Aldırmaz’ın “Adana için başka neler yapabilirim?” çabası ve arayışını..
Galiba anlatabildim..

merhaba

yakında günlük yazılarımla bu adresteyim...