Adana, Yüreğir’de çöpten ekmeğini çıkarmaya çalışan Yıldız
kadını konuşuyor..
Soyadı bilinmiyor, henüz.!
Tek öğrendiğimiz 4 çocuklu oluşu, evinde yatalak bir de
annesinin var olduğu.. Bu arada eski evi yanıp kül olmuş diyorlar.. Yıldız
kadının ruhu nasıldır, acep.? Oradaki yangını merak ediyorum..
Haberi ortaya çıkaran Yeni Adana Gazetesi’nden Ömer Üney
arkadaşımız.. Yoksulluğun fotoğraflarını önce facebookta paylaştı, sonra da
gazetesinde.. İbretlik görüntüler Akdeniz Tv’de de yayına kondu.. Televizyonun sahibi
Yüksel Evsen’le haberin perde arkasını konuşmak istedim.. Farklı ve ilginç
fotoğraf ortaya koydu..
Şöyle diyor:
-
Yüreğir Belediyesi her gün 1600 aileye verildiğini
iddia ettiği iftar yemeğini ihaleye
çıkarmış.. Peki belediye binasına 100 metre uzaklıktaki çöp konteynırından
ekmeğini çıkarmaya çalışan Yıldız kadın ve çocuklarını nasıl izah edecekler..?
İnsanlık ölmüş mü, sosyal devlet anlayışı nerede.? Ramazan ayının ehemmiyeti
nerede kaldı.? Başbakan’ın bu konudaki hassasiyeti Yüreğir Belediyesi tarafından
neden dikkate alınmaz.? Benim isyanım bunadır.. İftar yemeklerini cafcaflı
reklam zihniyetiyle verenleri Allah korkusunu unutmamaya davet ediyorum..
Akdeniz Tv sadece ve sadece bu anlayışla habercilik yapmıştır..”
Bu noktada, Evsen’in “Twitter üzerinden bana hakaret etti”
dediği Yüreğir Belediyesi Basın Sorumlusu Serdar Aydın’a da sormamak olmazdı..
İşte Aydın’ın yanıtı:
“ Söz konusu haberdeki, çöp bidonundan atık toplayan kadına
ait Akdeniz Tv’deki program tanıtımı direkt beni hedef aldı.. Halbuki benim 27
Temmuz’da attığım tvitler, Hatay’daki milletvekili oğlunun polise hatalı
tavrını eleştiriyordu.. Kendisiyle ilgisi dahi yoktu.. Kaldı ki Yıldız kadının
yaşadığı sorunun muhatabı Yüreğir Belediyesi de değildir..”
Peki Serdar Aydın’ın o tviti hangi cümleleri içeriyordu:
- Haksızken; parmak sallamak, silahınızı doğrultmak,
kartvizitini uzatmak, kameranı kullanmak hepsi cehaletin ve ruhen alçaklığın
eseridir..”
Yüksel Evsen, bu cümlede yazılı kamera kelimesine dikkati
çekip, “Hatay’daki olayda kamera mı kullanılmış.? Kastedilen bal gibi benim,
Akdeniz Tv’dir.. Birilerini acıtsa da gerçekleri göstermek kimseyi
gocundurmasın..”
Sosyal medya, son dönemde Adana’da şöyle bir soruna
kaynaklık eder oldu.. Günümüzde twitter ya da facebook üzerinden herkes birbiriyle
haberleşebiliyor.. Aynı zamanda hem haberleşme hem de habercilik noktasında da
sosyal medya önemli işlev görüyor.. Bu yüzdendir, kamu kurumlarında,
belediyelerde çalışan danışmanların sosyal medyadaki yazışmaları kurumlarını da
bağlar hale geldi..
Hatırlıyorum da eskiden danışmanlar bu tür problemlerde ara
bulur, gerginliği azaltmaya çabalardı.. Şimdi tam tersi yaşanıyor.. Sosyal
medyanın cazibesi midir, olumsuzluğu mudur anlayamadım gitti..
En önemlisi..
Haber polemik konusu olmaktan uzaklaşıp amacına ulaşsın,
Yıldız kadının kendisi ve çocukları mübarek Ramazan ayında sıcak aş görsün diye
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü İpek Kobaner’i aradım.. Bu yoksul aileyle
ilgili herhangi bir girişimlerinin olup olmadığını sormaktı, maksadım..
Kobaner, “Telefonda bilgi vermem mümkün değil.. Makamıma buyurun sizi kabul
edip sorularınıza yanıt veririm..” dedi..
Gazetecilik zamana karşı yarış demektir..
Bilgisayar başındaydım.. Gitmekle gitmemek arasında
kalmışken, tam da o anda 5 Ocak Gazetesi’nden Zafer Geyik’in İpek Kobaner’e
hitaben yazdığı sitem dolu şu tvitini (30 Temmuz Pazartesi saat 11.30) görünce
vazgeçtim:
-
Sayın müdürüm kolay gelsin, çok yoğunsunuz herhalde..
Makam kapınızda tam 50 dakika bekledik görüşmediniz.. Daha da görüşmeyin
zaten..”
İyi ki varsın yahu sosyal medya.. Bu şartlar altında tabii
ki İpek hanımın ayağına gidilmezdi..
Sonuç..
Yeni Adana Gazetesi’nden Ömer Üney dün facebookta sefaletin
ve kent utancının fotoğraflarını tekrar paylaştı.. 4 çocuk annesi Yıldız kadın
dün (29 Temmuz Pazar) yine aynı konteynırın başındaydı..
Maalesef, Yıldız kadının soyadı bile yok;
Ama açlığı ve sefaleti bir gerçek..