30 Temmuz 2012 Pazartesi

Sefaletin fotoğrafı, sosyal devlet ve Adana medyası..


Adana, Yüreğir’de çöpten ekmeğini çıkarmaya çalışan Yıldız kadını konuşuyor..
Soyadı bilinmiyor, henüz.!
Tek öğrendiğimiz 4 çocuklu oluşu, evinde yatalak bir de annesinin var olduğu.. Bu arada eski evi yanıp kül olmuş diyorlar.. Yıldız kadının ruhu nasıldır, acep.? Oradaki yangını merak ediyorum..
Haberi ortaya çıkaran Yeni Adana Gazetesi’nden Ömer Üney arkadaşımız.. Yoksulluğun fotoğraflarını önce facebookta paylaştı, sonra da gazetesinde.. İbretlik görüntüler Akdeniz Tv’de de yayına kondu.. Televizyonun sahibi Yüksel Evsen’le haberin perde arkasını konuşmak istedim.. Farklı ve ilginç fotoğraf ortaya koydu..
Şöyle diyor:
-         Yüreğir Belediyesi her gün 1600 aileye verildiğini iddia ettiği  iftar yemeğini ihaleye çıkarmış.. Peki belediye binasına 100 metre uzaklıktaki çöp konteynırından ekmeğini çıkarmaya çalışan Yıldız kadın ve çocuklarını nasıl izah edecekler..? İnsanlık ölmüş mü, sosyal devlet anlayışı nerede.? Ramazan ayının ehemmiyeti nerede kaldı.? Başbakan’ın bu konudaki hassasiyeti Yüreğir Belediyesi tarafından neden dikkate alınmaz.? Benim isyanım bunadır.. İftar yemeklerini cafcaflı reklam zihniyetiyle verenleri Allah korkusunu unutmamaya davet ediyorum.. Akdeniz Tv sadece ve sadece bu anlayışla habercilik yapmıştır..”
Bu noktada, Evsen’in “Twitter üzerinden bana hakaret etti” dediği Yüreğir Belediyesi Basın Sorumlusu Serdar Aydın’a da sormamak olmazdı..
İşte Aydın’ın yanıtı:
“ Söz konusu haberdeki, çöp bidonundan atık toplayan kadına ait Akdeniz Tv’deki program tanıtımı direkt beni hedef aldı.. Halbuki benim 27 Temmuz’da attığım tvitler, Hatay’daki milletvekili oğlunun polise hatalı tavrını eleştiriyordu.. Kendisiyle ilgisi dahi yoktu.. Kaldı ki Yıldız kadının yaşadığı sorunun muhatabı Yüreğir Belediyesi de değildir..”
Peki Serdar Aydın’ın o tviti hangi cümleleri içeriyordu:
- Haksızken; parmak sallamak, silahınızı doğrultmak, kartvizitini uzatmak, kameranı kullanmak hepsi cehaletin ve ruhen alçaklığın eseridir..”
Yüksel Evsen, bu cümlede yazılı kamera kelimesine dikkati çekip, “Hatay’daki olayda kamera mı kullanılmış.? Kastedilen bal gibi benim, Akdeniz Tv’dir.. Birilerini acıtsa da gerçekleri göstermek kimseyi gocundurmasın..”
Sosyal medya, son dönemde Adana’da şöyle bir soruna kaynaklık eder oldu.. Günümüzde twitter ya da facebook üzerinden herkes birbiriyle haberleşebiliyor.. Aynı zamanda hem haberleşme hem de habercilik noktasında da sosyal medya önemli işlev görüyor.. Bu yüzdendir, kamu kurumlarında, belediyelerde çalışan danışmanların sosyal medyadaki yazışmaları kurumlarını da bağlar hale geldi..
Hatırlıyorum da eskiden danışmanlar bu tür problemlerde ara bulur, gerginliği azaltmaya çabalardı.. Şimdi tam tersi yaşanıyor.. Sosyal medyanın cazibesi midir, olumsuzluğu mudur anlayamadım gitti..
En önemlisi..
Haber polemik konusu olmaktan uzaklaşıp amacına ulaşsın, Yıldız kadının kendisi ve çocukları mübarek Ramazan ayında sıcak aş görsün diye Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü İpek Kobaner’i aradım.. Bu yoksul aileyle ilgili herhangi bir girişimlerinin olup olmadığını sormaktı, maksadım.. Kobaner, “Telefonda bilgi vermem mümkün değil.. Makamıma buyurun sizi kabul edip sorularınıza yanıt veririm..” dedi..
Gazetecilik zamana karşı yarış demektir..
Bilgisayar başındaydım.. Gitmekle gitmemek arasında kalmışken, tam da o anda 5 Ocak Gazetesi’nden Zafer Geyik’in İpek Kobaner’e hitaben yazdığı sitem dolu şu tvitini (30 Temmuz Pazartesi saat 11.30) görünce vazgeçtim:
-         Sayın müdürüm kolay gelsin, çok yoğunsunuz herhalde.. Makam kapınızda tam 50 dakika bekledik görüşmediniz.. Daha da görüşmeyin zaten..”
İyi ki varsın yahu sosyal medya.. Bu şartlar altında tabii ki İpek hanımın ayağına gidilmezdi..
Sonuç..
Yeni Adana Gazetesi’nden Ömer Üney dün facebookta sefaletin ve kent utancının fotoğraflarını tekrar paylaştı.. 4 çocuk annesi Yıldız kadın dün (29 Temmuz Pazar) yine aynı konteynırın başındaydı..
Maalesef, Yıldız kadının soyadı bile yok;
Ama açlığı ve sefaleti bir gerçek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder