25 Kasım 2012 Pazar

Terör ve uyuşturucu kol kola, Adana kendi havasında..



Geçtiğimiz hafta uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele konusunda her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini; aileler, yerel yönetimler, odalar ve sivil toplum kuruluşlarına da büyük görev düştüğünü vurgulamıştım.. Konunun en dikkat çekici yanlarından biri de gerek terörde gerek uyuşturucu meselesinde daha çok eğitim düzeyi düşük ailelerin çocuklarının kurban seçiliyor olması..
11-12 yaşına kadar inen uyuşturucu kullanımı bu ülke için ne kadar tehlike oluşturuyorsa, bölücü terör örgütünün varoşlardaki fakir aile çocuklarını kullanması da geleceğimiz açısından o kadar tehlike oluşturuyor.. Ha çocuklarımız uyuşturucuya bağımlı hale getirilerek zehirlenmiş, ha devlete karşı isyanda en önde kalkan olarak kullanılarak uyuşturulmuş.!..
Bir adım ötesini de, o yazımdaki eksiğimi tamamlayan Vali Coş dile getirdi..
Uyuşturucu ve terör belası kol kola.!
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, TRT Haber’de uyuşturucu ticareti yapanlarla ile terör örgütünün kol kola işbirliği içinde olduğunu; aralarındaki bağlantıya ilişkin Adana’da da kendilerine somut bilgiler ulaştığını ifade etti..
-         Uyuşturucu satıcılarının terör örgütü yöneticileri ile bağlantı ve işbirliği halinde olduklarını biliyoruz.. Bunlar uyuşturucu ticaretini ve naklini kolaylaştırmak için terör örgütünün sokak eylemlerini körüklüyorlar.. Terör eylemleri ya da uyuşturucu madde ile çocuklarımızın geleceğini karartmak isteyen, çeşitli örgütsel çıkarları için çocuklara zulmedenlere karşı duyarlı vatandaşlarımızın, ailelerin ve STK’ların tepkilerini daha yüksek sesle dile getirmesi gerekiyor..”

Adana Valisi, o konuşmasında “Kamuoyunun yeterince bu konuya eğilebildiğini söylememiz mümkün değil..” diye bağırdı, koca Adana’dan bir tık dahi çıkmadı.. Hem de hangi gün biliyor musunuz; stratejik öneme haiz Dünya Çocuk Hakları Günü’nde.. Hani Adana’da bir tek etkinlik dahi yapılmayan, kimsenin hatırlamadığı gün.(!)
Umarsızlıkta, hazırlop’çulukta, her şeyi devletten beklemekte üstümüze yok.. Uyuşturucu belasını kaleme aldığımda da, bir Allah’ın kulu çıkıp “Haklısınız.. Mücadele noktasında bize düşen nedir.?” diye sormadı..
Kamuoyunun ilgi alanında ne var.? Siyaset dedikoduları, kim başkan olacak, arabamı değiştirsem mi, kim nerede yemek yedi, Ziyapaşa’da kim kimle kol kola geziyor,.!
Rutinde boğulurken, Adanalı ayrıntıyı kaçırıyor..
Geleceğini yitirmektesiniz, hanımlar beyler..
Eylemlerinde kullanacak sayıda yetişkin eleman bulamadığı için sokak gösterileri, taş, molotof atma gibi eylemler için varoşlardaki fakir aile çocuklarına yönelen PKK, onları zehirlemek suretiyle de varlığını sürdürürken Adana’nın sivil dinamikleri seyretmekle yetiniyor.. Belediye Başkanları, siyasi partiler, ADASO, ATO, ATB, Organize Sanayi, sivil toplum kuruluşları sorumluluk almıyor, umurlarında değil..
Zaten bu Adana değil midir, dönemin Adana Valisi İlhan Atış “Çocukları teröre karışan ailelerin yeşil kartını iptal edelim..” dediğinde, BDP Van milletvekili Özdal Üçer’in devletin valisini açık tehdidine sessiz ve duyarsız kalan.!
Çocuklarımıza sadece devletin eli sevgiyle uzanıyor..
Toplumsal barış ve kardeşliği amaçlayan “Sevgiye Uzanan Eller” projesi kapsamında bu yıl 4 bin çocuk kültürel, sanatsal ve sportif aktivitelere dahil edildi.. Böylece toplam rakam 12 bini geçti.. Vali Coş’un açıklamasına göre projenin uygulandığı dezavantajlı mahallelerde sokak gösterileri ve suç oranları son derece azaldı.. Sayesinde güzel neticelere ulaşılan projeye maalesef sınırlı sayıda hayırsever destek verdi..
Bu yüzden yetmez.. Çünkü;
Sorun tamamen devletin ve onun valisinin himmetine terk edilmiş..
Yolda gördüğü her gariban çocuğa sarılıp kucaklayan Vali’den almamız gereken ders çok da, mesele o dersi alabilecek kent olmayı başarabilmekte.. Gündelik kaygıların peşine düşmüş Adana, barış içersinde ortak yaşama dönük, prestijli geleceğini göz göre göre elinin tersiyle itiyor.. Üstelik Vali Hüseyin Avni Coş’un net uyarılarına rağmen.. Fırsat varken..
Coş gider biz kalırız;
Sorun da bizimle birlikte kalır.!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder