Öyle gölgelerin ardına, Gölge Adam’lara falan sığınmam.. Bugüne kadar ne yazdıysam,
altına kendi imzamı atmışımdır.. Saçı kısa olanlardanım, erkekçe yazarım..
Yüksel Evsen, sana sesleniyorum..
Hüseyin Sözlü ile ilgili eleştirilerimi yazdım, ekranına
çıkartıp bana da, Rifat Söylemez’e de, Özcan Aladağ’a da tetikçi dedirttin..
Ziyaeddin Yağcı’nın teröre dair söylemlerini eleştirdim, onu
da ekranına çıkartıp bana da Hüseyin Bayrak’a da hakaret ettirdin..
Yüksel Evsen’e soruyorum; kim tetikçi.? Sen mi ben mi.?
Eğe tetikçi olan bensem, bugüne kadar Akdeniz TV’de en az 20
yazımı neden yayınlattın.? “Usta kalem
Ali Pekmezci diyor ki” diye başlayan yayınlar, senin ilkeli
televizyonuna yakıştı mı .. (!)
Evet, maalesef gazetecilik mesleğinden geçinemiyorum..
Eş dost olmasa faturalarımı ödeyemez durumdayım.. Bir kızımı da üniversitede okutmaya
çalışıyorum.. Emekli maaşımdan, ASKİ’de asgari ücretle çalışan eşimin maaşından
başka gelirimiz yok.. Ararsan adını da
söylerim; banka çektiğim kredilerden illallah etti.. Ne yapabilirim ki,
gazetecilik ve televizyonculukla ticareti birlikte götüren, aniden medya patronu
oluverip 700 milyar liralık evde oturanlar, basın emekçilerinin iliğini
sömürüyor.. Bu yüzden bir kurumda basın danışmanlığı yapmak için zemin arıyordum..
Onurumdur, bu gerçeğin arkasındayım..
Çalışmak için iş aramak ayıp değil; medyasını kullanıp
ticaret yapmak ayıptır..
Ama Sözlü ve Yağcı yazılarımı bununla ilişkilendirmen daha
da ayıptır..
Bilesin ki vazgeçtim.. Mezara kadar kalemim elimde kalacak..
Çünkü bu şehrin kirlerinden arınması gerekiyor.. Faturalarını ödeyemez hale
gelse de, faizcilerin eline düşse de, evi ipotekli olsa da Adana’nın namuslu
gazetecilere, gazete patronlarına sonsuz ihtiyacı var.. Bu şehir, ticarete
soyunmamış gazetecilerin sorumluluk almasını istiyor..
Soruyorum sana, Yüksel Evsen..
Altın Koza festivali döneminde Evsen Medya Grup adına Adana
Büyükşehir Belediyesi’ne, Altın Koza’ya hiç fatura kestin mi.?
Ya da Evsen Medya Grup değil de gönül bağlantılı olduğun bir
başka firma adı altında fatura kestirdin mi.?
Faturalar kesildiyse birileriyle paylaştın mı, organizede
yer alan yol arkadaşların kimlerdi.?
Bir medya kuruluşu olarak yeri geldiğinde eleştirmekle
yükümlü olduğun kurumla, böyle bir ticari ilişkiye girmen ahlaki midir.?
Son aylarda Akdeniz TV’de Büyükşehir Belediyesi’nde Zihni Aldırmaz
dönemini kapsayan bir tek olumsuz haberin yer almaması tesadüf müdür.?
Faturalaştıysan, bunun karşılığında senden bir şey istendi mi, bir kurgunun parçası mısın, birilerini
hedef yapman talimatını aldın mı.?
Cevabı evetse.. Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve AK
Parti İl Başkanı Ziyaeddin Yağcı’yı birbiri ardına Akdeniz TV’ye çıkartıp, bilhassa
Sözlü’ye Adana’nın Valisi’ni, Ceyhan kaymakamını hedef yaptırmaya çalışman bu talimatlar kapsamında mıydı.?
Bu gerçekleri gün ışığına çıkartıp oyunu bozan gazeteci
olduğum için mi aklın sıra beni de hedef tahtasına koymaya kalkışıyorsun.?
Maaşından başka hiçbir geliri olmayan, eli kolu bağlı, gecenin
saat iki’sine kadar çalışan namuslu bürokratlara saldırıların da aynı talimatlar
kapsamında mı gerçekleşti.?
Yüksel..
Cevap ver ki, Yüksel..
Pandora’nın kutusu
ağzına kadar dolu..
Arsızın hırsızın kol
gezdiği bu şehirde gündemi medya tartışmalarıyla doldurmak ne kadar da üzücü.!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder