15 Ağustos 2012 Çarşamba

Büyükşehir Meclisi şaibe altında..

Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Zihni Aldırmaz, Aytaç Durak’a görevden geçici olarak el çektirilmesinin ardından (Mahmut Çelikcan’ın başkanvekilliğinin düşmesiyle birlikte) mecliste yapılan oylamada göreve getirilmişti..
‘Ortak Akıl’ deyimini ilk kez seçildiği gün seslendirdi..
 
Belediye meclis üyelerine “Madem bana oy verip beni seçtiniz, ben de belediyeyi yönetirken sizin görüşlerinize de başvuracağım..” demek istedi.. Ortak akıl olgusunda  Büyükşehir Meclisi Başkanvekili Mustafa Tuncel’in siyasi gücünün etkisi de elbette dikkate alınmıştı.. Ancak Tuncel cezaevine girdikten sonra ortak akıl tek akla dönüşür oldu, onun da ötesinde Büyükşehir Belediyesi’ne akıl tutulmaları yaşanır hale geldi..
Bu haftaki meclis toplantılarında bu akıl tutulmalarından en sert olanı gerçekleşti.. Bekir Sıtkı Özer ile Zihni Aldırmaz arasında ilk gün (13 Ağustos Pazartesi) Adana, seviyesi tartışılır bir söz düellosuna şahitlik etti..
 
‘Allahsızlar’, ‘Terbiyesizler’ bağırtıları arasında geçen bir toplantıydı.. Tuhaf tarafı Başkanvekili Zihni Aldırmaz, Bekir Sıtkı Özer’in kendisine yönelik yolsuzluk iddialarına sessiz kalırken Özer’in sadece ‘Peşime casus taktılar’ iddiasına yanıt verdi.. Aldırmaz, Adana Haber Gazetesi’nin yayınladığı ‘İntelli’ye kıyak’ iddialarına sessiz kalmayı tercih etti..
 
Adana Büyükşehir Belediye Meclisi diğer günlerde imar planı revizyonunu ele alındı.. Yapılan oturumlarda meclis üyeleri, merkez ilçeler Seyhan ve Çukurova'yı yakından ilgilendiren 5 binlik Revizyon Nazım İmar Planları'na yönelik, komisyonlardan gelen 7 raporu görüşüp oyladı..
Zurnanın zırt dediği yer de tam burası.!
Ortak aklın aslında hikaye olduğunun, bir başkanvekilinin meclis üyelerini nasıl da zan altında bırakabileceğinin en bariz örneği yaşandı.. Başkanvekili Aldırmaz, Cemalpaşa Mahallesi 1456 ada, 743 parsel 18 pafta üzerindeki  1497 metrekarelik alanla ilgili imar planı değişikliğine tavırlı yaklaşıp daha kafadan önyargılı olduğunu belli etti..
Bu arsanın hikayesi şu..
2002 yılı Şubat ayında yapılan binlik imar planı değişikliğiyle Cemalpaşa Mahallesi Celalettin Sayhan İlköğretim Okulu güneyindeki arsanın yeri dini tesis olarak belirlenmişti.. Daha önceden cami yeri diye tarif edilen arsa, Avrupa Birliği 6. Uyum paketi çerçevesinde dini tesis (cami, kilise, sinagog, havra, cem evi) imar durumunu kazandı..
Ancak İmar Kanunu diyor ki..
“En küçük cami 2 bin 500 metrekare, orta cami (semt cami) 5 bin metrekare, merkez camii de en az 10 bin metrekarelik bir alan üzerine oturmalıdır..”
Mevzubahis arsa ise 1497 metrekare..
Herhangi bir dini tesis (cami de dahil) olabilecek standarda sahip değil.. Üstelik gündemdeki 5 binlik Nazım İmar Planı bu arsanın dört bir yanındaki arsaların imarını merkezi iş alanı (MİA) ve konut alanı olarak belirlemiş.. Ortada bundan doğan bir hak mevzu bahis;  arsa sahibi de hakkını aramak üzere başvurmuş.. Ekstra bir şey istemiyor, emsalden yola çıkıp hakkını arıyor..
Neresi anormal.?
Anormal olan, Büyükşehir Başkanvekili Zihni Aldırmaz’ın bu arsa ile ilgili oylama öncesinde mecliste sarf ettiği “Kapalı kapılar ardında görüşmeler yapıldığını duyuyorum.. Bu imar değişikliğine evet oyu veren her meclis üyesinden şüphe edeceğim..” sözleridir..
Buyurun; tüm meclis üyeleri zan altında bırakılmış olmadı mı.?
Nitekim mecliste “İspatla” bağırtıları arasında itirazlar yükseldi.. AK Partili meclis üyesi Abdullah Doğru, “Bu sözlerinizle tüm meclisi töhmet altında bıraktınız.. Oyları ipotek altına almaya çalıştınız.. Kapalı kapılar ardında görüşenler her kimse açıklamanız gerekir..” dedi.. Ancak Zihni Aldırmaz bu çağrılara aldırmadı.. Eeee, bu ağır ve kanıtlanmamış suçlamadan sonra hangi meclis üyesi evet oyu verebilirdi ki.?
Reddedildi.!
Diğer imar değişiklikleri kabul edildi, sadece bu arsa aynı (dini tesis) bırakıldı..
Ben farklı bir pencereden bakacağım.. Kapalı kapılar ardında görüşmeler yapılıp yapılmadığını bilemem.. Ama bu dosyanın perde arkasında başka kapalı kapı söylentisi var.. O da şu..
Etkili bir meclis üyesinin arsa sahibi ile takıntılı olduğu.. “Sen benim gücümü bilmiyor musun.? Avucunu yalayacaksın..” diye yollara dökülüp bir dizi bağlantı sonucu değişikliğin reddedilmesini sağladığı.. İddia doğruysa, bu meclis üyesinin Aldırmaz üzerinde böylesine etkili olması çok ama çok düşündürücü.. Meclis üyesinin beklentisi vardı da olmadı mı, Işıklar altında senaryo yazdı.?
Gerçekten yazık..
 
Nerede ortak akıl, nerede vicdan, nerede adalet.? Bunun adı bal gibi haksızlık ve akıl tutulmasıdır.!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder