11 Haziran 2012 Pazartesi

CHP'liler CHP'yi katlederken..


Cumhuriyet Halk Partisi'nde tam sular duruldu derken bir de baktık ki fırtına yeniden, hem de daha sert esiyor.. CHP il kongresi sürecindeki olumsuz gelişmeler ana muhalefet partisinin Adana kanadında yeni tartışmalar başlattı..

Kongre öncesinde milletvekilleri arasındaki ayrışma ve sürtüşmeler zaten hayra alamet değildi.. Bazı milletvekilleri etnisite ve mezhep gömleğini giyip bireysel siyasi rantlarını bu gömleğe sığdırmaya çalıştı.. Burada hedeflenen partinin büyümesi ve iktidar olması değil sadece kendi siyasi ikballerinin hayat bulmasıydı..

Kongreye de bu yüzden gelmediler.. Aday çıkaramayıp kaybedeceklerini anlayınca kongreyi sabote etmek adına katılımın bu denli düşük olması için harcadıkları çabayı biliyoruz..

Yeri gelmişken..

Son günlerde söylenmiş en ayıplı cümle 'Partiyi Kürtlere mi teslim edeceğiz?' şeklinde olandı.. Bir milletvekili tarafından dillendirildiği öne sürülen bu söylemin sahibi mutlaka ortaya çıkmalı.. Kendini mert, sözünün eri siyasetçi olarak nitelendiriyor; o halde 'Ben dedim' diyebilmeli.. Yarın hangi yüzle Kürt seçmenin önüne çıkıp oy isteyeceksin.? Irk ve mezhep ayrımı insanlığa, sosyal demokratlığa yakışır mı.?

Bu konuda ümitliyim, muhterem mutlaka konuşacaktır..

Gelelim kongreye.. CHP Adana il kongresinde bir dizi gerginlik ve hata yaşandı.. Listeyi gören Ceyhan örgütü salonu terk etti.. Gerekçeleri listede ilçedeki muhalefete yer verilmiş olmasıydı.. Bu Orhan Sümer ve ekibinin kendi takdiridir.. Ancak geneli itibarıyla yönetim kurulu ve kurultay delegelikleri listeleri beğenilmedi.. Tabiri caizse listeyi gören salondan kaçtı.. Daha kucaklayıcı ve şeffaf  isimlere ağırlık verilebilecekken bu konuda zafiyet gözlemledim.. Konsensüs sağlanabilirdi..

Unutmamalı ki kalem kimdeyse güç ondadır.!

Üç genel başkan yardımcısının katıldığı kongrenin divan başkanlığı yapan Sezgin Tanrıkulu direkt seçime gitti.. Halbuki tüzükteki kadın ve gençlik kotasını dikkate alıp aday olup olmadığını salona sorması gerekiyordu.. Kadınların tepkisini anlayabilmek pekala mümkün..

Yangından mal mı kaçırılıyordu.?

Tartışılan bir başka konu divan katipliğine seçilen Menderes Şeflek'in yönetime girmiş olması.. Bazı kaynaklar bu iddiayı seslendirip kongrenin iptalini isterken, görüşüne başvurduğum İl Başkanı Orhan Sümer ancak Disiplin Kurulu'na seçilmesi halinde bu yaptırımın geçerli olacağını savundu.. Bazı CHP'liler de Şeflek'in istifası halinde sorunun çözülmüş olacağını belirtiyor..

Kongre iptaline ilişkin iddialar konuşuluyor, tartışılıyor.. Kurultaya Adana ‘sız gidileceğini dahi öne sürenler var.. Orhan Sümer'e sordum, işte yanıtı..

- Hiçbir sorun yok.. Kongremiz tüzüğe ve teamüllere uygun olarak tamamlanmıştır.. Havaalanına kadar yolcu ettiğimiz Genel Başkan Yardımcılarımız Nihat Matkap, Sezgin Tanrıkulu ve Hurşit Güneş teşekkür edip Adana'dan ayrıldılar.. Mazbatamızı alıp çalışmalara derhal başlayacağız.."

CHP'de durum bu..

Ancak yönetim kurulu ve kurultay delegelikleri listelerine tepki uzunca bir süre dinmeyecek gibi.. Çocuk ölü doğdu ana fikri CHP'de hakim.. Bu atmosferde gidilecek seçimler ve yapılacak sokak çalışmaları CHP'ye sandıkta nasıl bir katkı sağlar, onu da hep birlikte göreceğiz..

CHP'nin işi zor, çok zor..

Bu sorun salt yeni yönetimin kongre günündeki hatalarına bağlanmamalı.. Etnisite ve mezhep gömleği giyerek siyasi ikbal peşinde koşanları da es geçmemek lazım..

Masum değilsiniz, hiç biriniz.!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder