1 Haziran 2012 Cuma

Zihni Aldırmaz ve Ortak Akıl’ın kökeni..

Zihni Aldırmaz Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili seçildiği günden itibaren Ortak Akıl deyimini ağzından eksik etmedi.. Büyükşehir’i hangi anlayışla yöneteceğinin ipuçlarını verdi, süreçte de hakikaten bu çizgiden sapmadı.. Aldırmaz’ın Ortak Akıl projesi sadece belediyedeki siyasi dengeleri korumaya endeksli olmayıp Adana kamuoyuna yönelik bir mesajdı.. Biraz daha açmak gerekirse Büyükşehir Meclisi’nin iradesine saygı kadar Adana’nın dinamiklerini de belediye yönetimine dahil etmeyi ve bir düşünce platformu oluşturmayı içeriyordu..
Başardı da..
“Ben Bilirim”cilikten uzak, Adana’nın kaderiyle ilgili konularda görüş almayı benimseyen tutumu yaşadığımız topraklara olumlu yansıdı.. Mucizeler yaratmasa da gerek kendi tecrübesi gerek ortak aklın katkısıyla kent yaşamını rahatlatıcı küçük dokunuşlar gerçekleştirdi..
Ortak aklın bir parçası da galiba kavgayı ve siyasi tutuculuğu reddetmiş olması.. Bu bağlamda iktidar partisiyle sağlıklı ilişkiler kurarak önemli yatırımların zemin yaratıcısı ve destekleyicisi oldu.. Sarıçam’daki Stadyum, Kapalı Spor Salonu ve Olimpik Yüzme Havuzu, metronun Ulaştırma Bakanlığı’na devriyle güzergahının Ç.Ü’ye kadar uzatılması, Güney Kuşak Bulvarı, D-400 üzerinde battı çıktılar, vs..
Düşünüyorum da..
Geçmişte kavgalardan ve “Sadece ben bilirim”cilikten neler çekmedik ki.? Adana nice hatalı proje ve yatırımlara sahne oldu, ne servetler toprağa gömüldü.. Madden ve manen büyük zarar gördük.. 2009’da da kazara CHP adayı Ümit Özgümüş seçilmiş olsaydı Ortak Akıl değil “Sadece ben bilirim” anlayışı devam edecekti.. Büyükşehir’i ego yönecekti.. Yok eğer AK Parti adayı Mehmet Ali Bilici kazansaydı tam tersine Ortak Akıl ya da en azından buna yakın uyumlu bir zihniyet yönetime hakim olurdu..
Bu arada literatüre bakıp Ortak Akıl’ın bilimsel kökenine indim.. Bunlardan Açık Alan Teknolojisi en belirgin Ortak Akıl yöntemi olarak karşımıza çıkıyor.. Nedir, bakalım..
“20 yılı aşkın süredir dünyanın pek çok yerinde şirketlerden hükümetlere, çatışmalı gruplardan ilkokul öğrencilerine kadar pek çok farklı grup tarafından kullanılan bir yöntem.. Hedef ya da sorunun ilgilendirdiği tüm tarafları o konuyu, önceden hazırlanmış hiçbir ajanda olmadan, konuşmak üzere bir araya getiriyor.. Grupların kendi kendine organize olmaları prensibine göre işleyen, hiyerarşik olmayan ve herkesi eşit katılıma davet eden, bireyin ve toplulukların bilgeliğine ve kendileri için en iyi çözümü uzmanların müdahalesi olmadan üretebileceklerine inanan, en karmaşık sorunlara dahi çok kısa sürelerde pratik çözümler üretilmesini mümkün kılan katılımcı, demokratik ve çoğulcu bir metod.. Aynı zamanda insanın hayatında sınırsız olasılıklara yer açan, insanın idealleri ve değerleri için sorumluluk alma bilincini ve girişimcilik ruhunu geliştirerek insanı özgürleştiren bir yaşam felsefesi..”
Ne dersiniz, Aldırmaz’ın söylemi ve yaptıklarıyla birebir uyuşmuyor mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder