19 Eylül 2012 Çarşamba

Yapma bunu Hüseyin Sözlü..







Peşinen söyleyeyim, Hüseyin Sözlü’yü severim; sağ olsun o da beni sever, sayar.. Ancak şimdi yazacaklarım en yakınındaki isimlerin dahi kendisine söylemeye cesaret edemeyeceği türden öneriler olacak.. Geleceği umut saçan bir siyasetçinin nelere dikkat etmesi gerektiğini, yasalara ve kamu mallarına karşı nasıl davranması gerektiğini hatırlatacağım.. Bu nedenle, bu eleştirilerimle ilgili kimse öküzün altında buzağı aramaya kalkışmasın.. Böyle yapanların Hüseyin Sözlü’nün kötülüğünü isteyenler olduğu bilinmeli..
Mesele malumunuz..
Ceyhan Belediye Başkanı Sözlü’nün babası Ali Sözlü’ye ait Çokçapınar köyündeki 100 dönümlük hazine arazisi üzerinde yapılmış olan çiftlik Adana İl Özel İdaresi’nin kararıyla yıkıldı.. Gerekçe olarak hem imar kanununa aykırılık hem de kiralama süresinin dolmasına olmasına rağmen tahliye edilmemiş olması gösterildi..
Gerçek şu..
30 Aralık 2005, hazine arazisinin kiralama süresinin başlangıç tarihi.. 4 Ocak 2011, sürenin dolduğu, arazinin boşaltılması için son tebligatın yapıldığı tarih.. Tam 20 ay geçmiş..
Ayrıca..
775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 18. maddesinde, "Belediye sınırları içinde veya dışında belediyelere, hazineye, özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak, daimi veya geçici bütün izinsiz yapılar, inşa sırasında olsun veya iskan edilmiş bulunsun, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, belediye veya devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılır.." hükmüne yer verilmiş..
Yıkım uygulamasında yasal olmayan, keyfiyete dayalı bir durum mevzubahis değil.. Tersine kiracı imar kanununa uymamış.. Hüseyin Sözlü’nün yerinde olsam tebligatı alır almaz“Baba, Türkiye bir hukuk devleti.. Kanun var nizam var.. Süren dolduğu için burayı boşaltmalısın..” derdim..
Çünkü..
Aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi’nin (Aytaç Durak’ın talip olmaması halinde) Adana Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için en kuvvetli isim, Hüseyin Sözlü’nün kendisidir.. Siyaseten bu denli güçlü ve parlak olduğu bir noktadayken; yasalara sadık kaldığı oranda ve ancak açmazları bulunmadığı takdirde geleceğini başarılı bir şekilde kurgulama şansını bulabilir.. Hassaslığı kesinlikle elden bırakmamalı..
Peki, kamuoyuna mal olan çiftlik yıkımı olayının siyasi boyutu var mı.?
Olayı duyan MHP Adana Milletvekilleri Muharrem Varlı ve Seyfettin Yılmaz, MHP Adana İl Başkanı Mustafa İzgioğlu, MHP Ceyhan İlçe Başkanı Nurettin Çetiner, Sarımazı Belediye Başkanı Erol Kahraman, Kösreli Belediye Başkanı Mustafa Bayar, Kurtkulağı Belediye Başkanı Bekir Yılmaz yıkım alanına geldi..
Dayanışma ruhuna saygı duyuyorum..
Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de “Belediye meclisi olarak Ceyhan’a 250 yataklı hastane yapımı için oy birliğiyle bir karar alarak 130 dönümlük bir araziyi Sağlık Bakanlığı’na verme teklifinde bulunduk. Bu kararı MHP, AKP ve BDP’li meclis üyelerimiz oy birliğiyle aldı.. Ancak yetkililer tamamen şehircilik esaslarına aykırı gündüz nüfus yoğunluğu ve alt yapısı olmayan, kentsel dönüşüm projesine de hiçbir katkısı sağlamayan 40 dönümlük başka bir yeri istedi, resen bir plan kararı aldılar.. Biz de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kararından ötürü Danıştay’da itirazda bulunduk.. Bu nedenle şahsıma ve belediyemize gözdağı vermek amacıyla böyle bir yıkım eylemi gerçekleştirildi” açıklamasında bulundu..
Bu iddiada gerçek payı da olabilir.. Dikkat edilmesi gereken husus, Hüseyin Sözlü’nün babasına 100 dönümü veren de alan da AK Parti iktidarı..
Ancak..
Dar gelirli vatandaşın gecekondusu başına yıkılırken yükselen feryatlar şimdi bir belediye başkanı Sözlü’den çıkıyor.. Üstelik Büyükşehir’e talip bir ilçe belediye başkanından.. Adaylığı kesinleşirse seçimde Adanalı’nın karşısına mağdur olarak mı çıkacak, yoksa işgalci başkan mı.?
Gerek parti içi gerek öteki partilerden rakiplerine malzeme vermiş olmadı mı.?
Kilit soru bence budur..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder