2 Eylül 2012 Pazar

Ortak akıl ASO, ATO ve ATB'de..



Ümit Özgümüş, Şaban Baş ve Fethi Coşkuntuncel’li günlerdi.. Sanayi Odası, Ticaret Odası ve Ticaret Borsası Adana’nın her kurumunda olduğu gibi gelenekselleşmiş kavga ortamının tam da göbeğindeydi.. Ümit Özgümüş’ün ak dediğine Şaban Baş kara diyor, hakemlik ise abi Fethi Coşkuntuncel’e kalıyordu.. Çok iyi hatırlıyorum; Şaban Baş’ı eleştirdiğimde Özgümüş ve ekibinden gelen tebrik telefonlarını.. Tıpkı Özgümüş’ü her eleştirdiğimde Şaban Bey’in yaptığı gibi..
Siz neymişsiniz.!
Adana’nın sadece ekonomik nabzının atması gerektiği, uyum ve işbirliğinin şart olduğu bu kurumlar maalesef siyaseten atlama taşı imiş..
Örnekleri.. 
ASO’nun başında iken Adana sanayisinin uçmakta olduğunu dilinden düşürmeyen Özgümüş, 12 Haziran seçimlerinde CHP’den milletvekili aday oldu.. Seçim meydanlarına pek çıkmadı ama kapalı kapılar ardında Adana ekonomisi yerden yere vurdu..
ASO Başkanı iken iyi, CHP adayı iken kötüymüşüz.!
Ya Şaban Baş..
Adana Ticaret Odası’nı yönettiği dönemlerde her ay düzenli olarak kepenk indiren işyerlerini yayınlıyordu.. ATO basın bültenlerini okuyanların ruhu kararıyordu.. Şaban Bey bir ara Abdullatif Şener’le de dirsek temasına geçti, ekip arkadaşlığı yaptı.. Aaaa, bir de baktık ki Şaban Baş AK Parti milletvekili aday adayı..
ATO Başkanı iken kötü, AK Parti milletvekili aday adayı iken iyiymişiz.!
*          *          *
Şimdi..
Adana Sanayi Odası’nın başında Sadi Sürenkök, Adana Ticaret Borsası’nın başında Muammer Çalışkan, Adana Ticaret Odası’nın başında da Ali Gizer var.. Kavga ve çekişme yok, uyum ve işbirliği var.. Bu başkanlar ‘BEN değil BİZ’ciler’,  yani ‘ÖNCE ADANA’cılar’..
TOBB Yasası gereği 6 ayda bir toplanması gereken bu isimler neredeyse her anı her saniyeyi birlikte yaşıyor.. Herhangi biri, diğerlerinin katılmadığı toplantılarda öteki başkanlar adına da konuşabiliyor.. Özveri, güven ve birliktelik ruhu hakim.. Bu kültürü oluşturdukları için Sürenkök, Çalışkan ve Gizer’e kent adına teşekkür borçluyuz..
*           *          *
Kavga ve kişisel beklentiler değil de güç birliği tesis edilince rüyalar gerçek olabiliyor.. İşte muhteşem üçlünün bölgesel platform çabası ..
Hiçbir parti ve kurum ayırt etmeden Odalar, STK’lar ve komşu illerle beraber meslek odalarıyla herkesi bir araya getirip güç birliği oluşturmayı amaçlıyorlar.. Mersin Valiliği, Belediyesi ve meslek odalarıyla da görüşüp “Birbirimizin tamamlayıcısı” olma hedefindeler.. Hatay da bu zincirin bir halkası olacak.. Sadece Adana olarak değil Mersin, Adana, Osmaniye Hatay olarak güçler birleştirildiğinde İstanbul’dan sonra ikinci büyük metropol olma durumu söz konusu.. Ayrıca yakın zamanda Demir Yolları ile de Mersin’den başlayıp İskenderun’a kadar giden hızlı tren projesinin görüşmesi de gerçekleşecek..
*           *          *
ASO, ATO, ATB sinerjisinin bir ortak eseri daha hayat bulacak..
İlk kez burada okumuş olun.. Üç oda, diğer STK’ların da katılımıyla bir Adana Tanıtım Günleri organize edebilmenin hazırlığında.. Muhtemelen Ekim ayının ikinci yarısında Adana’nın tam teşekküllü Ankara çıkarmasına tanıklık edeceğiz.. Başkent ve Türkiye; ekonomisinden sosyokültürel yapısına kadar bir hafta boyunca Adana’yı yaşacak..
Hazır mıyız.?
*           *          *
Dolayısıyla..
Odalardan milletvekili ya da belediye başkanı çıkacaksa, ortak yaşamı ve kentsel barışı özümsemiş olanlardan çıksın.. BEN değil BİZ diyebilenlerden çıksın.. Bu gerçekleşirse, başlarında bulundukları kurumları siyaseten atlama taşı olarak kullanmış saymayız.. Onlar Adana’nn ürettiği değerler olarak algılanır..
O değerlere, bugünlerde çok ama çok ihtiyacımız var..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder